Wednesday, January 19, 2011

Bilbord'dan Al Haberi: GREEN HORNET

The Green Hornet son birkaç yılda mantar gibi türeyen, 3D, IMAX ve CG Efektleriyle süper güçlerini edinen süper kahraman filmlerinin sonuncusu. Batman'in parası, Iron Man'in kendini beğenmişliği, ve Kick Ass'in kahramanlık özentiliğini birleştirince ortaya The Green Hornet çıkıyor. 

Filmin Rotten Tomatoes notu %46'yla ''çürük'' kategorisinde. Gişeleri ise, eh işte, fena değil: 5. gününde film 42 milyon dolara ulaştı. Bütçe 120 milyon dolar. Bu rakamlarla film süper kahraman filmleri arasında bir rekortmen değil. Ama sinema salonlarını terketmeden önce dünya gişelerini de ekleyince, filmin gayet makul rakamlarla kar edeceği kesinleşti. 

The Green Hornet'in sokak reklamlarının 3 farklı yüzü var. 
Birincisi (üstte) bu aralar trend haline gelen, tek oyunculu 4 farklı posterin yan yana uygulanması. Bunun bir örneği True Grit posterlerinde de vardı.
İkincisi (ortada) ve en sık kullanılan bilbord uygulaması, ikonik Green Hornet arabası.
Son olarak (altta), daha nadir, ama daha büyük bilbord yüzeylerinde kullanılan üçüncü bir model de Green Hornet, yani ''Yeşil Eşekarısı'' logosu. Bu bilbord siyah fon üzerinde gece parlayan özel bir malzeme ile yapılmış. Gece yanından geçerken boşlukta, havada parlıyormuş gibi gözüküyor. TRON da bu bilbord efektinin benzerini yapmıştı. 

Highland Ave üzerinde Green Hornet duvar posterleri

Sunset Boulevar üzerinde Green Hornet arabalı bilbord

La Brea Avenue üzerinde Green Hornet logolu bilbord

Sunday, January 16, 2011

ALTIN KÜRE kazananlar tam liste

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Dram Filmi) - Christian Bale, The Fighter

En İyi Kadın Oyuncu (TV Dram)- Katey Sagal, Sons of Anarchy

En İyi Mini Dizi veya TV Filmi- Carlos

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (TV)- Chris Colfer, Glee

En İyi Erkek Oyuncu (TV Dram)- Steve Buscemi, Boardwalk Empire

En İyi Dizi (Dram)- Boardwalk Empire

En İyi Orjinal Şarkı (Sinema Filmi)- Burlesque

En İyi Orjinal Müzik (Sinema Filmi)- Trent Reznor, Atticus Ross, Social Network

En İyi Animasyon- Toy Story 3

Saturday, January 15, 2011

2011 ALTIN KÜRELERİ ile ilgili 7 iç açıcı olmayan gerçek

Sinema ve TV severler için Golden Globes, Oscar'lardan sonra en heyecanla beklenen ödül töreni. Hollywood için ise aday olan filmlerin gişelerini ve dizilerin ratinglerini arttıracak bir film olayı. 

Böyle bakınca Altın Küre'lerin fena bir imajı yok. Ama bu sene Kürelerin saygınlığı futbol topuna dönmüş durumda. Ödüllerin oylamasını yapan ve ezelden beri 100% ciddiye alınmamalarından dolayı gocunan Hollywood Foreign Press Association hiç kimsenin tanımadığı dünyanın bir takım yerlerinden gelen 81 gazeteciden oluşuyor. Son yıllarda daha prestijli olmak için biraz ilerleyebilmişken, bu yıl attıkları bir takım yanlış adımlar, Golden Globes'u daha da geriye attı. Variety, Hollywood Reporter, Deadline Hollywood, NPR, Rotten Tomatoes gibi ne kadar ciddiye alınan basın kanalı varsa orada eleştirmenler, endüstri yazarları ve gazeteciler  son birkaç haftadır şunları konuşuyorlar:

1. THE TOURIST filminin en iyi Müzikal/Komedi Filmi kategorisinde aday olması kafadan alay konusu haline geldi. (Filmin hem gişe hem de eleştirmen notunun yerlerde süründüğünü daha önceki bir blogumda bahsetmiştim)
Tamamen rating toplamak için eklediğim bir Brangelina fotoğrafı

2. HFPA üyeleri bile Tourist'e oy vermiş olmalarından utanıyorlar. Bununla ilgili ortadan dönen en komik hikaye, Hollywood partilerinden birine katılan bir HFPA üyesi kendisini diğer gazetecilere tanıştırdıktan sonra aceleyle Tourist filmine oy vermediğini açıklama ihtiyacı duymuş.

3. Johnny Depp'in, (eleştirmenler tarafından yerden yere vurulmasına rağmen) hem Tourist hem de Alice Harikalar Diyarında filmleriyle kendi kendinin rakibi durumuna düşmesi bir tuhaflık abidesi oldu.

4. Müzikal/Komedi kategorisinde oturan ikinci alay konusu aday da, Rotten Tomatoes'a göre yılın çürük domatesleri arasında bulunan Cher ve Christina Aguilera'nın BURLESQUE filmi.

Friday, January 14, 2011

Bilbord'dan Al Haberi: Yeni yılın yeni dizisi EPISODES

İngiliz verisyonu daha iyiydi!
The Office, Coupling, Skins gibi popüler İngiliz dizilerin Amerikan versiyonları az yerden yere vurulmadı. 9 Ocak Pazar akşamı Showtime programına katılan EPISODES da tam olarak bu meseleyi işliyor: İngiliz bir TV programını Amerikan televizyonuna uyarlamaya çalışan yazar çift (Stephen ManganTamsin Greig), diziyi İngiliz seyircisi için kaliteli ve eğlenceli yapan ama Amerikan seyircisine yaramayacak özellikleri değiştirmek zorunda kalıyor. Bunlardan bir tanesi de orjinal dizinin baş karakteriyle uzaktan yakından alakası olmayan Matt LeBlanc'ın projeye tepeden düşmesi. 



Friends yapımcılarından David Crane, EPISODES başrolü için Friends mezunlarını teker teker denemiş. David SchwimmerMatthew Perry ve Lisa Kudrow rolü reddettikten sonra Matt LeBlanc, EPISODES'da gerçek hayattaki kişiliğinin parodisini yapmayı kabul etmiş.

Diğer oyuncuların ise rolü kabul etmemelerinin haklı sebepleri var:

Thursday, January 13, 2011

Bilbord'dan Al Haberi: Yeni yılın yeni dizisi FAIRLY LEGAL

FAIRLY LEGAL, kablolu televizyon kanalı USA'nin Perşembe akşamına yerleştirdiği yeni 'yeteri kadar hukuki' dram dizisi: Babasının ölümünden sonra, ailesinin prestijli hukuk firmasından ayrılan genç avukat Kate Reed (Sarah Shahi), arabuluculuk yapmaya başlıyor. Sarah Shahi'ni bir önceki önemli işi 3 sezon ömürlü Life polisiye dizisiydi.

Sunset Boulevard üzerinde Fairly Legal bilbordu


Fairly Legal'ın ikinci ismi Battlestar Galactica mezunu Michael Trucco. Laf aramızda bu benim Fairly Legal'a bir göz atmam için yeterli bir sebep olabilir çünkü Battlestar Galactica serisinin tamamını 5 günde tükettikten sonra, eksikliğini çok yoğun hissediyorum. O yüzden Galactica'yı hatırlatan herhangi birşey beni şu anda ekran önüne kitlemeye yetecek durumda. :)

Bilbord'dan Al Haberi: Yeni yılın yeni dizisi RETIRED AT 35

TV Land yeni bir çok kameralı sitcomu, pilot + 9 bölümü yayına sokmak üzere satın aldı. Retired At 35 (35'inde Emekli) 19 Ocak'ta kablolu kanalda oynamaya başlayacak. 

Dizi New York'taki para yarışını bırakıp, babasının Florida'daki emeklilik evine yerleşen başarılı bir iş adamını (Jonathan McClain) takip ediyor. Emekli babayı Just Shoot Me dizisinden tanıdığımız George Segal ve anneyi Arrested Development annesi Lucille Bluth'u canlandıran Jessica Walter oynuyor. İki oyuncu da daha önce yaptıkları sitcomlarla çocuklarına karşı acımasız, umarsız, bencil ama son derece sevilesi karakterleri oynuyorlardı. Yeni dizi Retired at 35 sadece Segal ve Walter'ın atışmaları için seyredilmeye değer olabilir. Notumu 19 Ocak'tan sonra vereceğim.

Sunset Boulevard üzerinde Retired At 35 bilbordu

Bilbord'dan Al Haberi: BIG LOVE

HBO'nun aykırı dizilerinden BIG LOVE, 5. sezonuna bu Pazar başlayacak. 

Paralı kanal HBO'nun Pazar akşamları meşhur. Kanalın en popüler dizileri Pazar akşamı peşpeşe oyuyor ve HBO üyesi Amerikalılar televizyon karşısına geçip pizza ve bira keyfinden başka program yapmıyorlar. Artık kaşarlanmış dizi, BIG LOVE ise saat 21.00'de Pazar programının tam göbeğinde oturuyor. 

La Brea Boulevard üzerinde Big Love 5.Sezon bilbordu

Big Love ile tanışmamış olanlar için kısa bir özet. Bill Henrickson (Bill Paxton), onun evli olduğu 3 karısı  (Jeanne Tripplehorn,  Chloe Sevingy,  Ginnifer Goodwin) ve 8 çocuğundan (en büyükleri Amanda Seyfried) oluşan mazbut Mormon bir ailenin 'sıradan' hayatını takip ediyor dizi... 

Bilbord'dan Al Haberi: Oprah Winfrey Network

Film değil, dizi değil, Talk Show hiç değil, baya bildiğimiz televizyon kanalı. Oprah Winfrey  milyonlarca izleyicinin başına toplandığı, ünlülerin en samimi sırlarını paylaştığı, Tom Cruise'un koltuk üstlerine çıkıp zıpladığı gündüz programını terkedeceğini ve kendi kanalını kuracağını iki yıl önce ilan etti. Oprah'nın kendi şirketi Harpo ve Discovery Communications ortak ürünü Oprah Winfrey Network, OWN, 1 Ocak 2010'da kablolu televizyonda yayına girdi.

Oprah'nın hayranları çok. Ve de çok sadıklar. Hatta bir tanesi ofiste arkamda oturan iş arkadaşım Danielle ve şu anda Oprah'nın tekrar programlarından Ricky Martin'le röportajını seyrediyor. Diğer zamanlarda ise bütün gün OWN kanalını seyrediyor. Nitekim Danille gibi 1 milyon izleyici OWN'un 1 Ocak'taki açılışına odaklandılar ve kanalın rating rakamları ilk iki haftasında istikrarlı bir şekilde ilerliyor.

OWN reklam kampanyasının Sunset'te bir otobüs durağında posteri

Ama bu durumdan hoşlanmayanlar da var. The Oprah Winfrey Show'u yayınlamaya devam eden çeşitli network kanalları (yani parasız kanallar) OWN etkisinden hiç memnun değil. Çünkü Oprah'nın yeni kanalını tanıtmak için yaptığı kampanya, seyirciyi parasız network kanallarından, kabloluya doğru çağırıyor. En azından Mayıs ayına kadar devam edecek Oprah Winfrey Show, hiç durmadan kendi kanalını pazarlıyor. Hatta 30 Aralık yayınında, Oprah Show'un stüdyo arka planındaki logosunun yerini kocaman bir OWN logosu almış ve yayın boyunca Oprah yeni kanalının açılacağını hatırlatmaya devam etmiş. 

Bundan en çok rahatsız olan ABC kanalı, Oprah Show'dan yeni orjinal içerik beklediklerini ve zaten ratingleri düşen ve pahalıya mal olan program OWN promosyonu yapmaya devam ederse, yeni bölümleri iptal edeceklerini söylüyor.

Oprah'nın kendi kanalını pazarlamaya çalışırken sınırları aştığını düşünenler var. Senede 385 milyon dolar, yani her bir dakikada 732 dolar kazanan, 'televizyonun annesi' Oprah'ya, asıl notu verecek olan ise izleyiciler. 

Wednesday, January 5, 2011

Bilbord'dan Al Haberi: Yeni yılın yeni dizisi OFF THE MAP

Bazı Doktorlar İçin Sınırlar Yoktur. Yarı kış sezonunun yeni doktor dizisinin sloganı

ABC stüdyolarından çıkan ve ABC kanalında 12 Ocak'ta ilk kez ekranlara (ve internete) düşecek OFF THE MAPGrey's Anatomy'nin yaratıcılarından geliyor. Dizinin kahramanları bir takım duygusal sorunları sebebiyle evlerini bırakıp, Güney Amerika ormanlarında küçük bir kasaba kliniğine geliyorlar. Ama doğanın tehlikeli koşulları ve imkansızlıkları karşılarına bambaşka sorunlar çıkarıyor.

Grey's Anatomy'nin sınıf atlamış bir pembe dizi havasından, o yoğun melodramasından haz alanlara (ki bunda utanılacak birşey yok, şahsen yıllardır bir tek bölümünü bile kaçırmadım) aynı fuzuli vakit geçirme zevkini vadeden bir dizi OFF THE MAP

Dizinin başyazarı ve yapımcı Jenna Bans, Desperate Housewives, Private Practice ve Grey's Anatomy'nin kaşarlanmış yazarlarından. Oyuncu kadrosunun en tanınmış ismi, Grey'in Dr. McDreamy'sinin dengi olacak Martin Handerson. Handerson'ın akılda kalan filmleri The Ring, Smokin' Aces ve Torque. Dizinin diğer yüzleri Caroline Dhavernas, Rachelle LefevreZach Gilford, Mamie GummerJonathan Castellanos ve Valerie Cruz olacak. Dizi sağlam bir 'çok başrollü' oyuncu kadrosu ile geliyor. Yeni yılın reyting yarışında alacağı puanları ben de merak ediyorum.

OSCAR: En iyi senaryo dalının ilk adayları belli oldu

Oscar'ların Orjinal ve Uyarlama Senaryo dalı aday adayları açıklandı. Bu kategorilerden 27 Şubat'taki Oscar törenine gidecek son 5 aday ise 25 Ocak'ta açıklanacak.

Kişisel bir not: Bu listede beni en çok ilgilendiren Scorsese'nin SHUTTER ISLAND'ının adaylığı. Film aslında 2009 kışında gösterime girmeye ve 2010'un Oscar'larına aday olmaya hazırlanıyordu. Ama Paramount Pictures son dakikada marketing bütçesine sıkıştığını ve, filmin açılışını 2010 başına atacağını ilan etti. Ben de dahil olmak üzere bütün Scorsese fanları Paramount'a o dönem bol küfür saydırmıştık. Bunun sebebi de filmin sene sonunda kızışan Oscar yarışını yakalayamayacağı ve 2011 Oscarları için de, senenin başında gösterime girip erken tüketildiği için unutulup gidilecek olmasıydı. Gün geldi ve Shutter Island'ın ismi şimdilik ön adayların arasında geçiyor. Ama listede çok iddialı, ve sene sonunda gösterime girdiği için hafızalarda tazeliğini koruyan bir sürü başka film var. Bu yüzden Scorsese'nin bu yılki Oscar yarışına dahil olması (malesef) düşük bir ihtimal. Buyrun aday adaylarının tam listesi:

Box Office: 'Black Swan' sürprizi 2. bölüm

Hazır en çok okunan blog yazılarımdan biri olmuşken, Black Swan gişesi ile ilgili en son bilgileri anons edeyim. Film şu anda 50.6 milyon doları aşmış durumda ve henüz Amerika dışında dağıtımı ve dünya gişelerinden rakamlar söz konusu değil. 13 milyon bütçe için hiç de fena bir rakam değil bu.

Prestiji büyük bir yönetmen Aronofsky, ne de olsa bağımsız bir filmci. O da bütün bağımsızlar gibi filmini finanse ederken bin türlü ter dökenlerden. (Bunu birinci el kaynaklara dayanarak söyleyebiliyorum çünkü yakın arkadaşlarımdan biri Black Swan'ın ön prodüksiyonu süresince Aronofsky'nin asistanlığını yapmıştı.) 

Bugün Black Swan gişe rakamlarına bakınca Aronofosky bir sonraki filmi için yatırımcıların ve dağıtımcıların karşısına biraz daha güçlü çıkacak diyebiliriz. Ama piyasanın sağı solu bilinmezliğini göz önünde bulundurursak, bağımsız filmcinin ekmeği her daim aslanın ağzında. Ayrıca Black Swan'da olduğu gibi, Natalie Portman hamileymiş, filmde lezbiyen seks sahneleri varmış gibi dedikoduların kırk yılda bir tutan gişe tetikleyicileri olduğunu ve bir filmin başarısının bir sonraki filme her zaman terfi etmediğini unutmamak lazım.


Tuesday, January 4, 2011

ÖDÜLLER: Yazarlar Birliği En İyi Senaryo Adaylarını Açıkladı

Ödül mevsimi kızışmaya başladı! Oscarlar Altın Küreler bir yana, endüstrinin büyük esnaf birlikleri de yılın ilk aylarında kendi kırmızı halılarını seriyor ve Oscar oylamalarının sonuçları için ipuçları veriyorlar. Writers Guild of America (WGA) yani Amerikan Senaryo Yazarları Birliği'nin 1948'den beri düzenlediği Ödül Töreni bu yıl 5 Şubat Cumartesi günü düzenlenecek. İşte bu yılın adayları:

EN İYİ ORJİNAL SENARYO



Black Swan- Senaryo Mark Heyman, Andres Heinz, John McLaughlin; Hikaye Andres Heinz
The Fighter- Senaryo Scott Silver, Paul Tamasy, Eric Johnson; Hikaye Keith Dorrington, Paul Tamasy, Eric Johnson
Inception- Yazan Christopher Nolan
The Kids Are Alright- Yazan Lisa Cholodenko, Stuart Blumberg
Please Give- Yazan Nicole Holofcener


EN İYİ ADAPTASYON SENARYO



127 Hours- Senaryo Danny Boyle, Simon Beaufoy; Kitap Aaron Ralston Between A Rock and a Hard Place
I Love You Philip Morris- Yazan John Requa, Glenn Ficarra; Kitap Steven McVicker
The Social Network- Yazan Aaron Sorkin; Kitap Ben Mezrich The Accidental Billionaires
The Town- Senaryo Peter Craig, Ben Affleck, Aaron Stockard; Roman Chuck Hogan Prince of Thieves
True Grit- Senaryo Joel Coen, Ethan Coen; Roman Charles Portis


EN İYİ BELGESEL SENARYO

Enemies of the People- Yazar, Yönetmen, Görüntü Yönetmeni ve Yapımcı Rob Lemkin ve Thet Sambath
Freedom Riders- Yazar, Yapımcı ve Yönetmen Stanley Nelson
Gasland- Yazar ve Yönetmen Josh Fox
Inside Job- Yapımcı, Yazar ve Yönetmen Charles Ferguson; Yazar partnerleri Chad Beck, Adam Bolt
The Two Escobars- Yazar Michael Zimbalist, Jeff Zimbalist
Who Is Harry Nilsson (And Why Is Everybody Talkin’ About Him)?- Yazar ve Yönetmen John Scheinfeld

Monday, January 3, 2011

DEDİKODU: Jodie Foster Neill Blomkamp'in Elysium kadrosuna katıldı


District 9 yönetmeni Neill Blomkamp'in esrarengiz projesi ELYSIUM ile ilgili gelişmeleri vermeye devam ediyorum. Fimin gizemli bir ön teaser'ı olan ve geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan tuhaf viral videoyu paylaşmıştım. Daha önce bahsettiğim gibi Matt Damon'ın da kadroya katılması kesinleşmiş durumda. Bugün ise Jodie Foster'ın filmin oyuncu kadrosuna katılacağı belli oldu. 


Jodie Foster en son yakın arkadaşı Mel Gibson ile yanyana THE BEAVER projesinde oynadı ve filmi yönetti. (Bu da şunun bir kanıtı: Gibson ne kadar ismini skandallara bulaştırsa da Hollywood'un en "A sınıfı" yeteneklerinden biri olmaya devam ediyor.) 


Sunday, January 2, 2011

Bilbord'dan Al Haberi: GULLIVER'S TRAVELS - GÜLİVER'İN GEZİLERİ

Bir dönem hepimizin okuduğu Jonathan Swift romanı Güliver'in Gezileri'nin kahramanını 1700'lerden çıkarıp, günümüze uyarlayıp, başrolüne de Jack Black'i koyup bir Hollywood filmi yaparlarsa ne olur?

2010 yılının Noel ve yılbaşı tatili sinema programını tamamlayan son stüdyo filmi olur. 112 milyon dolar bütçeli, 3 boyutlu, 20th Century Fox ürünü GULLIVER'S TRAVELS  yıl sonu tatil sezonu yarışında, TRON 3D, True Grit, Ayı Yogi, Zor Baba 3 ve (bu yıl neredeyse hiç bilbord reklamı yapmayan) Chronicles of Narnia'ya karşı gişe yarışında sona kalan ve ilk haftasında ancak 27 milyon gişeye ulaşan tek film oldu.

İlk aşamada 22 Aralık'ta gösterime girmesi gereken filmin açılışını FOX 24 Aralık Noel gününe erteledi. Bunun sebebi ise marketing kampanyası için biraz daha zaman tanımak ve 22 Aralık'ta gösterime giren rakiplerin fırtınasına kapılmamaktı. Ancak bu strateji tamamiyle işe yaramamış gibi görünüyor. Film ilk ve en önemli haftasında büyük bir gişe başarısızlığı olduğu söyleniyor. Ayrıca Jack Black'in de son yıllarda gişe çekiciliğinin inişe geçtiğinin son kanıtı.

Buyrun, Gulliver's Travels bilbord çalışmalarının örneği:


Güliver'in Gezileri Bilbordu

Bilbord'dan Al Haberi: LITTLE FOCKERS - ZOR BABA 3

Robert De Niro ve Ben Stiller klasiği Focker serisinin son filmi LITTLE FOCKERS, bu yılın Christmas/yılbaşı tatili dönemi programının bir parçasıydı. Hiç de mütevazi olmayan 100 milyon dolar bütçeli film 17 Aralık'ta gösterime girdi ve 14 milyon dolar hasılat yaptı. Zor Baba asıl hasılatı Christmas ve yılbaşı tatilini kapsayan 24-30 Aralık döneminde toparladı. 12. gününde Zor Baba Amerikan gişelerinden 103 milyon çıkarmış durumda.

ZOR BABA 3'ün reklam kampanyası da, serinin başrol oyuncularının ağırlığına ve son zamanların minimal poster trendlerine yaraşır bir şekilde haftalardır şehrin bilbordlarında sergileniyor. Beyaz fon üzerine Noel kırmızısı bir başlık ve serinin ilk filminden beri zihinlerimize kazınmış, artık evrensel hale gelmiş "Seni izliyorum" jesti filmin posterini çiziyor.

İşte Zor Baba 3'ün bilbord örneklerinden birkaçı.

Sunset Boulevard üzerinde ZOR BABA 3 bilbordu.